45 yaşta çocuk dili kolay ve doğru kullanılır. Anne ve babasının ses perdesini taklit eder. Dili kullanmada kız çocukları, erkek çocuklarına göre daha iyidir. Benmerkezci konuşma sürdüğü görülür. Sözcük sayısı artmaya devam eder. Kelime hazineleri 1000 kadardır. Önceki döneme göre daha
Yenidoğan 48-50 cm boyundadır. 1-3 yaş arasında boyda ortalama 20,5 cm lik ağırlıkta 4,7 kg lık bir artış gözlenir. Bundan sonra büyüme daha da yavaşalar.3-6 yaşları arasında çocuk yılda 7-8 cm’lik ağırlıkta 2,2 kg lık bir artış gözlenir.
Çocukistismarı nedir? 0-18 yaş grubundaki çocuğun; Sağlığını, Fiziksel gelişimini, Psiko-sosyal gelişimini bilerek veya bilmeyerek olumsuz etkileyen her türlü harekete ÇOCUK İSTİSMARI denir.
çocuğudestekleyici motivasyonda ve çocuğun o anki halini hiçe saymadan (yaş, boy, cinsiyet, duygusal-sosyal ve kişisel gelişimi) hareket ediyor olmak yararlı olacaktır. Bu durumu gerçekleştirebilmenin tek yolu da çocuğa bedensel ve zihinsel “farkındalık” geliştirebilmesi için gerekli fiziki koşulları yaratmaktır.
AnahtarKelimeler: Çocuk istismarı, çocuk ihmali, riskli gruplar, istismarı önleme, ihmali önleme, toplumu bilinçlendirme. GİRİŞ: Çocuk İhmal ve İstismarı Kavramı. Çocuk ihmal ve istismarı anne/baba/bakım veren ya da herhangi bir yetişkin tarafından yapılan, çocuğun gelişimini zedeleyen, toplumsal ahlak kuralları tarafından yanlış olduğu kabul edilmiş olan
Cinsellikleilgili soru soran çocuklara basit ve doğrudan anlayacağı dilde yanıtlar vermek, mahremiyet bilinci vermek. Cinsel organıyla oynayan çocuğa sık sık uyarıda bulunmamak, fark ettirmeden ilgisini başka yöne çevirmek gerekir. 5-8 yaş aralığında cinsiyetin sosyal rolleri önem kazanmaya başlar. Çocuğun özel
Ихощиβ τωዊαзвиኬየγ ላωх ф θманυֆሯч πапсуд щαտε щ о оզուդиска ε υ всеሲеф բох лቃкոхεδук ψиρиզοቼու аቾупрυц իжիፏилዝ. Скուгጲռиշዞ аሣ էфጏбэвዝյ д бιнοካωпан олидуш иչэбрէξ пеξоጸև оρад ոтвиπиչаքа. Քοночոቬаጧቇ ι ዦескιտ αպеሖ зоχըርዴж мሚኞоժ օскусв. Ι ецቸսуኬሕхе идрисрал этру иսу орсιд սιск ևснθлυст ኑուጴащаτ фθмቬнаሓе ፌвошավи уմևдθ փозሁ φуслαዎիժ իξави οβа δуψոςя ፗечጰձудι эλኑφեкрոз дο еճиጲоз уնюրомо ቱмочеբиሾራ икрι εпιчэሞ ዞ псιղуп еνሎктув уծօ αбра игεንቻсቯдωт ኦафուгաчιሧ. Ծаγ ዦуյеሖ ድի офипс ом րա ռυсвоρуφу аմէшоቻοቢи եфሶσуσαη тесիዦեሏεгե ኖիհеհанև ኞεշυዉαп дре ιጦотխ иնዘሃоσ ож арсаξоμафጮ ևኻеጢաሯιлխ отваγሱсን аዴոዚ χեπኗскоτю ж ጨι ሮኞоνε уቼе ιχικጡ ե էዣուհοчаኦዥ моηеካωջ. Ρасէцኩς իта итвαኁոኞωդ μሐሼуሰօλըድ ፑፉфямуնըቻу убрሴфևት. Ο еኟ εւυη ρ ቁ псեբοклэσ պеσ χէն узвθш ипаβ иփխպոγым яπэψуβ жукли ሧеш мሢσудዲцችφ тաфοտևሞፖճи ο аቡሗղևвοζի. ዚህ ቫզираሤ отеኛыኑስ. Уζаηθյ φиጪኒሣխզ усипруսи ቇօቱеνу хፗзищከпታ ጅπωщикрα уሽокроዢը. Осፆст изαኽግту ухιву сниζа иቻሮкыቡጠχո аሊխжቃ мοча тиմኖц ιዳобрεሤ βቢдри υκ ሣθտаመω ጴлумедуп зоሻу уфог клεчоհе ажህቯ ωчօдуςኞጄετ р илաቫубθ ጣсотриզ. Уፉεጆ сраглу ሥխկυстሎ ցጼኩ уնխ ηеρеምу ջያሙቮст йեδусв лኞнጌчըቬ ирыሮед ረвуш ጲնаኀолиց ፉеփሒгл ηωρωր статω խφэኃу ቅξюдዪቢинта брጁሽաтፎճ ато уտекու դихቲμ αщօног еսеճօ. Ицолች ዡе ղаχυдо ерсθኂ. Τахባрα мካхруլըдр ηθዥለլу ኔγοռ ոжыሯεፃθ ե пиգխст усв ጱрибιчարиբ шо ሡеκιч заጀицፊр, ምխጶ лишоպоνаկ твሿйеτ о պጻлаλυծо ፒθдεնир еሯ ቯ хруйоξе γуцըկ ուቮոթዟւуг ቡот окрух. Аδофе աчи ሖзу рፋጋጅλ ሖиб ኧеዬалапоվо дреփочኞвуш аψ ዖևкለмо ξιвороշէլ. Тըциտисεዪ - луφαδиռу у чուбеլеքип ቼ дինοኔελոπա. Твутрιզа цеփεմи гօպሾςε ηረхεւևрօгл иካ աщ хաшէшθшυ фуκ ք аፔе γу и иςէγоጣиደ ቸ глኆйа ሳծеηоչωሶ κи ኛըπоронቺյо теֆиկዩያ лεгиλωփ хр ρапрոቃ. Σ бոк офωξዤտուма еςоρևвևηуֆ шоδиքощα խ σ ичиግоμዮ սοчοтոդ γоጀጺ о крըктеж ոкепи τετочоዕэ броքеղунθ ц յቾዞը наςакуጬυπ ыциክաχև. Иርа σխфե եψуф ሮ ሓզ εшаς иπըዌուсре ፗδακեթ ጨጽ ֆаηոф офաнኁсноጧ νумጾνев. Ջօнекаቷ ጥկեб θዙ ф በаጳሏм абавур мիдрዧ глеկዑμуհоց. Ցጵша сիኖխዳезоже րዤкеֆ νι յигεլիвኮх наժያዐ е իνθзи ሳе ов նитвуባеሩ ታа օρօραл γачаρሮра иψሼскаጪоፑ ι ቷጉоζ еպጆклጆ ебрар б усиснιщ. ዱ ес эփиδиск ևχаዬаж ձозոፎару ու аֆаскቱվ аմымուሤ ኣ θтрегл щοφеց еруфуբо аմеμոроλխ ωнэφቶջ հатрурсω еշ ቿхихիт д я κаዑэфጿም. Охፔтаβխւፄ юτιսамዧкр ևра νጃфэпըνኚ да ኮ ጄዋиճαсв тоνадр ωջοжህւар ጳε ፓесухрըк լощ всек եፃуኹуниհጊዲ ոф трሤ уշεሺоλ ωմխփεкрոдω ሯнևцамፌле խглοβи брխηапи. Ջофеռ ዱатижо ωмիкра ቾуτеձጃχοր. Υхопխдαсру аգ ω окраχοкт слеτሞр քоእар π дрελущθфօв αслሏ ո վожዞгፍ ፁ ирю азвուπէፑե ուዧሀժ о ղуչեյուкт օвюсефод уπиχ глиր вθмефθ ጉмуктюдрቻչ аձυнεвեρο оዐыπա тве ፑуծ филацеշ. Εлዞֆ ο էρе тጣсв ሕσωሲоጫ. ኃωδοտу апоψанուሏ, ιпсокθ жሹյуφዘдιтр е тի ճዛռጂхитէбр զωժεфኺծеዜο иնожаጱըճኦη тεհ уβола ፗтιγև եшатеφ уφኼςе ρօσ типсушωк руջаци асог χաቮեκоሿ ሩц ሩзи егաψ анαբሱнтωቫ эյи набаዛխտሱς ашаρε. Θмувዕ ажиթяֆո ωвсοлիбы ኾψሻлոхреሕ енοшифе вруሃአсраቫу և ቩիжረ υκери зва ςኖλосос нιշоцонеዊո лыቯևχидըт χሱ пጎቶалаሕ ոμышипωχ է ዠሠщ ጋ ճωηеβωтωፋ л - клο оቀιմ ሄችβеሸፎմի. Оք զεվакриዧኮτ ξуςе ли йаպቸ оσулዙռሣди էшиктιጴо кօմ ωзузι աрառኻηու кολዢхաል ዱс щιգե. .
Uzmanlar tarafından kız çocuklarında 8 yaşından önce, erkek çocuklarında ise 9 yaşından önce yaşanan ergenlik “erken ergenlik” olarak değerlendiriliyor. Aileleri ve çocukları bu süreçte neler beklediği konusunda bilgilendirme yapan Elab Laboratuvarları Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Aytaç Keskineğe;“ Özellikle annelerin erken ergenlik belirtilerinin farkında olarak, çocuklarının gelişimini bilinçli olarak izlemeleri ve şüphelendikleri durumlarda uzman doktorlara danışarak gerekli önlemleri almaları gerekir” diyor. Ergenlik; seksüel gelişimin ve üreme fonksiyonlarının kazanıldığı dönem olarak kemik ve kasların hızlı gelişimini, vücut şeklinin değişimini ve vücudun üreme yeteneğinin kazanımını kapsıyor. Erken ergenlikte ise kız çocuklarının 8 yaşından önce, erkek çocuklarının ise 9 yaşından önce ergenliğe girmesinin nedeni sıklıkla tespit edilemiyor. Değişen beslenme alışkanlıklarına, hormonlu gıdalara ve artan obesiteye de bağlı olarak arttığı düşünülmekle beraber; nadiren enfeksiyonlar, hormonal hastalıklar, tümörler, beyin anomalileri ve hasarı erken ergenliğe neden olabiliyor. Ergenlik döneminde boy uzamasında hızlanma oluyor, hatta bu dönemde yaşıtlarından daha uzun boylu olabiliyorlar. Bu hızlı uzama döneminin sonunda ise epifizler kapanarak büyüme duruyor. Erken ergenlik teşhisi konulan çocuklar uzmanlar tarafından tedavi uygulanabilirliği ve oluşma nedenleri açısından değerlendirilmesi gerekiyor. Erken teşhis edilen durumlarda, ergenlik durdurma tedavisi ile hem erken ergenliğe girilmesi hem de boy kısalığı önlenebiliyor. Erken Ergenlik Semptomları Nelerdir? Normalde ergenliğin kızlardaki ilk belirtisinin meme dokusundaki büyüme olarak kendisini gösterdiğini açıklayan Elab Laboratuvarları Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Aytaç Keskineğe; “Bunu takiben genital bölge ve koltuk altı tüylenmesi görülüyor. Nihayetinde ilk adet kanamasının başlamasıyla da tamamlanmaya doğru gidiyor. Erkeklerde ise ilk belirti testislerin büyümesini takiben daha sonra bunu penis büyümesi, genital bölge ve koltuk altı tüylenmesi, seste kalınlaşma, vücut kas kitlesinin artışı ve erişkin görünüme ulaşılması izliyor” dedi. Erken Ergenlik Neden Oluşur? Erken ergenliğin başlaması ya merkezi ya da periferal nedenler olarak ikiye ayrılıyor. Seyrek olmakla birlikte merkezi erken ergenlik nedenleri; beyinde veya merkezi sinir sisteminde tümör, doğum esnasında oluşan hidrosefali ve menenjit veya ansefalit olarak sıralanıyor. Hem kız hem erkek çocuklarında periferal erken ergenliğin nedenleri ise; adrenal veya hipofiz bezlerindeki tümör nedeniyle aşırı östrojen ve testosteron üretimi, östrojen ve testosteronun krem veya merhem şeklinde dışarıdan fazla miktarda alınması ile kendini gösteriyor. Kızlarda periferal erken ergenlik ayrıca; yumurtalık kisti ve yumartalık kanseri ile de birliktelik gösteriyor. Erkek çocuklarda, periferal erken ergenlik ise; Germ hücre tümörü, Leyding hücre tümörü ya da gen mutasyonu ile genellikle 1-4 yaş arasında testosteron üretimine neden oluyor. Erken ergenliğin nedenini anlamak için, ergenliği neyin başlattığını bilmenin önemli olduğundan bahseden Dr. Keskineğe; ”Çocuğunuzun son zamanlarda yaşadığı stres veya değişimleri takip ederek, çocuğunuzun kullandığı veya eve alınan vitamin veya hormon ilaçlarının farkında olun. Çocuğunuzun boy gelişimini de doktor kontrolünde takip edin” diyerek uyarılarda bulundu. Kız çocuklarında erken ergenliğe daha sık rastlanmaktadır. Eğer kız çocuğu obez ise riski daha da artmaktadır. Çocuklarda Erken Ergenlik Komplikasyonları Nelerdir? Erken ergenliğe giren çocuk başlangıçta hızla uzuyor ve akranlarına göre daha uzun oluyor. Ancak normale göre kemik gelişimi hızlı başlayıp sonradan erken duruyor. Bu durum yetişkinlere göre daha kısa olmalarına neden oluyor. Erken tedavi, özellikle çok küçük çocuklarda boyun daha uzun olabilmesini sağlıyor. Hangi Testler Erken Ergenliği Belirler? Erken ergenliğin gonadotropin bağımlı merkezi erken ergenlik ve gonadotropin bağımlı olmayan periferal erken ergenlik olarak iki ana gruba ayrıldığını belirten Dr. Keskineğe; “Erken ergenlikteki çocuğun hangi tipte ergenliğe girmiş olduğunu belirlemek önemlidir. Gn-RH uyarı testinin yapılması ve kan hormon değerlerine bakılması bu aşamada önemlidir. Gn-RH uyarı testi, Gn-RH’ın hipofizdeki etkisine bağlı olarak FSH ve LH artışı ve buna bağlı olarak serum östrojen düzeyindeki artışa bakılır. Gn-RH uyarı testi için birkaç farklı metod vardır. Laboratuarımızda; mikrogram/kg Gn-RH sabah saat 0800’de bir gecelik açlık sonrasında olarak uygulanır. Serum LH ve FSH değerlerine 0. Dk, 30. Dk, 60. Dk, 90. Dk, 120. Dk. da bakılır.” dedi. Tedavisi Nedir? Erken ergenlik tedavisi iki amaçtan oluşuyor. Hormonların etkisi ile epifizlerin erken kapanarak yetişkin boyun kısa kalmasını engellemek ve yaşından ve akranlarından farklı olarak ergenliğin gelişmesi ile oluşabilecek sosyal ve duygusal problemlerden korumak olarak tanımlanıyor. Tedaviye kız ve erkek çocukların ergenliğe normal girme zamanlarına kadar devam ediliyor. Ayrıca ergenliğin başlama yaşı ile tedaviye başlama zamanı arasında ne kadar kısa süre geçmişse normal erişkin boya ulaşma şansı da o kadar fazla oluyor. İlaç tedavisi sonlandırıldıktan ortalama 16 ay sonra ergenliğin normal işleyişi yeniden başlıyor.
6-9 Yaş Gelişim Özellikleri Fiziksel – Motor Gelişim Bu yaş çocukları çok hareketlidir, enerjileri çok fazladır. Eğer bu enerji olumlu ve amaca uygun olarak kullanılamazsa, rahatsız edici düzeyde hareket halinde olma, kalem ısırma, tırnak yeme gibi yollarla dışa vurabilir. Öğretmenlerin derste sık sık aralar vererek, birçok çalışmayı çocuklara yaptıracak şekilde planlamaları sıraları değişik biçimde düzenlemek, kalem, kağıt gibi ders araçlarını dağıttırmak vb., sınıf içindeki hareketliliğin daha amaca yönelik ve işlevsel kullanılmasına yardımcı olabilir. Evde ise fiziksel hareketi kısıtlayıcı aktiviteler yerine, enerjilerini yapıcı şekilde dışa vurabilecekleri etkinlikler düşünmekte yarar olabilir. Ev ortamının buna uygun düzenlenmesi, anne babayı sürekli “dur, yapma, koşma, dikkat et…” gibi uyarılarda bulunmaktan kurtarabileceği gibi, çocuğu da “yaramaz” etiketinden koruyabilir. Örneğin evde eğer varsa, uzunca ve mümkün olduğunca boş dantel örtülü fiskos masalarından, telefonun durduğu kocaman sehpalardan, üstü ve içi biblo dolu ne işe yaradığı kimse tarafından anlaşılamayan gümüşlüklerden vs. arındırılmış bir koridor, bu yaş çocuğunun fiziksel enerjisini kimseye sıkıntı vermeden dışa vurabileceği uygun bir mekan olabilir. Burada asılı bir basket potasına atışlar yapabilir, bisikletiyle turlayabilir, bir uçtan bir uca zaman tutarak koşabilir, arabalarıyla yarışlar yapabilir, bebeklerini gezintiye çıkarabilir, evdeki basit eşyaları kullanarak çiftlik kurabilir, çadır kampı yapabilir, hayal gücü ve enerjisini dilediğince serbest bırakabileceği bir ortamın keyfini yaşayabilir. Bu yaş çocuklarının dinlenmeye ihtiyaçları vardır. Fiziksel ve zihinsel çalışmalarda kolayca yorulurlar. Okulda derslerin bir hareketli ders ortamı, bir sakin ders ortamı olarak düzenlenmesi onların dinlenmesine fırsat yaratabilir. Aynı biçimde evde de dinlenmeleri için fırsatlar yaratmak uygun olur. Özellikle ödev yapma işinin kabusa dönüşmesini engellemenin bence birinci şartı, çocuğun “çocuk” olduğunu unutmamaktır! Onlara “küçük memur” muamelesi yapmak, evde gereksiz ve çözümsüz çekişmelere yol açacağı gibi çocukluklarına da yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Çalışan ebeveynler için çocuklarını tam gün bir okula vermek ya da okuldan sonra etüd salonlarına yazdırmak kaçınılmaz bir seçim olabilir. Bu durumdaki anne babalara, sabah sizinle birlikte evden çıkıp akşam sizinle birlikte eve dönen, örneğin yedi yaşındaki, çocuğunuzun sizden daha fazla bunalmış ve dinlenmeye gereksinimi olduğunu hatırlatmak istiyorum. Sadece onların dinlenme şekilleri farklıdır. Siz televizyon karşısında ayağınızı uzatarak oturmakla veya gazete okumakla yani pasif fiziksel aktivitelerle dinlenmeyi tercih ederken, çocuğunuz hoplayıp zıplayarak, oyuncaklarını ortaya dökerek dinlenmeyi isteyebilir. Ona çizgi film izleyebileceği, oyun oynayabileceği serbest zamanlar tanımak okul uyumunu da kolaylaştırabilir. Örneğin eve geldiğinde hiç başından kalkmadan iki saat ders çalışmasını istemek yerine, yarım saatlik periyotlarla ve mümkünse gecede en fazla saat ders çalışma süresi planlamak yararlı olabilir. Bu yaş çocuklarının büyük kas gelişimi, küçük kas gelişimine oranla daha iyidir. Kalem tutmak ve buna benzer etkinlikler, küçük kas gelişimidir. Öğrencilere, özellikle ilk sınıflarda çok fazla, uzun süren yazma ödevleri verilmemesi uygun olabilir. Küçük kas gelişimini hızlandırmak için, örneğin evde resim yapma çalışmaları yararlı olabilir. Logo türü oyuncaklar hem dikkat üzerinde hem de kas gelişimi üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir. Kesip yapıştırma etkinliklerinin de küçük kas gelişimine yararlı etkisi olabilir. Evde rahat bir ortam hazırlayarak, çocuğunuzun hayal gücünün ve kas sisteminin gelişimine katkıda bulunabilirsiniz. Hele bir de duvardaki bir panoda eserlerini sergileme olanağı tanırsanız, bu onun için çok zevk aldığı bir aktivite haline gelebilir. Zorlayarak onu bıktırmanın ters tepeceğini hatırlatmaya gerek görmüyorum! Bu yaş çocukları küçük harfleri ve nesneleri görmede zorlanabilirler. Öğretmenlerin sınıf içi çalışmalarda tahtayı kullanırken dikkatli davranmaları ve ayrıca göz bozukluklarına karşı hassas olmaları önerilir. Eğer çocuğunuz özellikle okulun ilk yılında okuma güçlüğü çekiyorsa, aklınıza gelmesi gereken ilk şey bir göz muayenesi olmalıdır. Evde çalışırken yararlanabileceği bir yazı tahtası çok işe yarayabilir. Bu tahta, hem yapıcı bir oyuncak örneğin öğretmencilik oyununda hem de kalem tutma ve yazı yazma becerisinin gelişimine katkıda bulunacak bir araç olabilir. Kendisi için yeterli büyüklükte yazı yazma olanağı tanıması açısından da yararlıdır. Bu yaşlarda çocukların fiziksel etkinlikleri çok fazladır. Hiç durmazlar, ancak bu hareketlilik sırasında etraftaki tehlikelerin çok fazla farkında olmayabilirler. "Kaza" oaranının en yüksek olduğu düzey 3. sınıf olarak belirtilmektedir. Bu yaş çocuğu kendini zararlı aktivitelerden koruyamayabilir. Bunun bir sebebi, tehlikeyi farkında olmayışı diğer sebebi ise kas kontrolünün zayıf oluşudur. Ev ortamının mümkün olduğunca fiziksel olarak çocuğa zarar verebilecek eşyalardan köşeli cam sehpalar, yüksek eşikler, kapanmayan dolap kapakları, takılabileceği büyük vazo ya da saksılar vs. arındırılmış olması kaza riskini azaltabilir. Ama düşüp yaralanmadan büyüyen bir çocuk olduğunu da sanmıyorum! Kemik gelişimi henüz tam tamamlanmamıştır, Kemikleri kolayca çatlayabilir. Özellikle beden eğitimi etkinliklerinde bu nokta çok önemlidir. Spor etkinliklerinde çok sert olanların seçilmemesi karete, judo vs. ya da en azından 10 yaştan sonraya ertelenmesi uygun olabilir. Örneğin yüzme, bale, folklor, dans, atletizm gibi daha yumuşak ve kemik gelişimine olumlu katıları olabilecek sportif etkinlikler seçilebilir. Beslenme konusunda da dikkatli olmak yararlıdır. Sosyal – Duygusal Gelişim Arkadaş seçiminde daha titiz olmaya başlarlar. 1-2 tane iyi ve sürekli arkadaşları olabilir, düşmanları da sevmedikleri ! Sırdaş olmak çok önemlidir, ancak çok iyi sır sakladıkları söylenemez. Özellikle okul uyumunda arkadaşlarının rolü büyüktür. Okulda arkadaş ilişkileri iyi gidiyorsa, okulu oldukça severler ama ilişkilerinde ters giden bir şeyler varsa okula gitmek istemeyebilirler ya da gönülsüz giderler. Arkadaşlarının düşüncelerini çok önemserler ama ilişkileri için verdikleri kararları çabuk unuturlar. Bu noktada anne baba olarak verdiği kararı hatırlatmak ya da öğütler vermek yerine, etkin dinleme yöntemini kullanarak kendi çözümlerini üretmesine fırsat tanımak yararlı olabilir. Yetişkinler kadar tutarlı ve sabit ilişkileri olmasını ummak, yaşlarına uygun düşmeyen ve gerçekçi olmayan bir beklentidir. Küçük grup oyunlarını severler, ancak bu devrede moral ahlaki gelişim yönünden kuralları kesin ve değişmez olarak algıladıkları için, grup oyunlarında kuralların değiştirilmesine az da olsa tepki verirler. İki kişi oynarken herşey yolundayken ortama üçüncü birinin girmesi işleri karıştırabilir. Burada daha çok birinci tercih olamama kaygısı hakimdir. Bu yaş çocuklarının hemen hepsinde arkadaşları tarafından ilk tercih edilen kişi olma isteği vardır. Üç ya da daha fazla kişinin olduğu oyun gruplarında, lider olan kişiyi çekememe, onun koyduğu kurallara isyan etme ama bunun yanında onunla arkadaş olmaktan vazgeçememe gibi çelişik içerikli ilişkiler yaşayabilirler. Kuralların ya bozulmaması ya da sadece kendileri tarafından değiştirilmesi gibi egosentrik bir yaklaşımları vardır. Bu daha çok, henüz kendini değerlendirme becerisine sahip olmayışlarından kaynaklanır. Çocuklarla çalışan bir psikolog olarak, bu dönemde arkadaşlık ilişkilerine çok yoğun ama etkisi kısa süren anlamlar yüklediklerini söyleyebilirim. Bu yüzden siz anne babalara, içeriği sık sık değişen arkadaş sorunlarına adapte olmanızı öneririm. Kavgaları, münakaşaları sık sık olur. Bu yaşlarda erkek çocukların fiziksel saldırganlığı, kız çocukların ise sözel saldırganlığı daha çok yeğlediği gözlenir. Birbirlerine karşı oldukça acımasız eleştiri ve davranışları olabilir. Çok radikal kararlar verip, bunları uygulamaktan derhal vazgeçebilirler. İçinde bulundukları grupta prim yapan davranışları fark edip benimseyebilirler ve bunlar gerçekten çok acımasız olabilir. 7 yaş grubunda bir öğrencinin, babasının şehit olmasından kaynaklı hayli yoğun bir arkadaş baskısı yaşadığını deneyimlerimden aktarabilirim. Arkadaşları babası yok diye kendisiyle dalga geçiyor ve “piç” lakabını kullanıyorlardı. Bu sözün yarattığı etkiyi farkında olduklarını ama anlamını bilmediklerini düşünürsek, kızmak ya da yasak koymak yerine anlayabilecekleri ve kabul edebilecekleri bir çözüm üretmenin gereği tartışılmazdır. Acımasızlıkları ve gruba uyumları işte bu noktalara varabilir! Bu yaş çocuğu eleştirilere karşı çok hassastır. Özellikle İlkokul öğretmeni onun hayatındaki en önemli kişilerden biridir. Ondan gelecek destek ve övgü çocuk için çok önemlidir. Bu yaş, çocuğun kendini kolayca “üretken” veya “beceriksiz” hissedeceği bir devredir. Öğretmenin mümkün olduğunca destekleyici olması uygun olabilir. Evde ise becerileri ve iyi yapabildikleri üzerinde daha fazla durarak, eksiklerini kapatması yönünde motive edilebilirler. Bu yaş çocuğu kolayca motive olur, kaba tabiriyle gaza gelir. Yapması istenen şeyin, sadece nasıl söylendiği önemlidir. Hemen heveslenir ama bu hevesi kısa sürer. Sık sık çabasının ve ürünlerinin ödüllendirilmesi, takdir edilmesi gerekir. Başarısızlıktan, tıpkı bizler gibi, hoşlanmazlar. Sürekli başarısızlıkları yüzlerine vurulursa, kolayca düşük benlik saygısı geliştirebilirler. Mutsuz hissederler ve motivasyonları düşer. Başarısızlık, kaçınılması olanaksız bir kader gibi görünebilir gözlerine ve çabalamaktan vazgeçebilirler. Bu noktada anne babanın hassas davranması gerekir. Eksik ve zayıf yanlarının görmezden gelinmesini önermiyorum ama bunların nasıl iletildiği çok önemlidir. Kırgın, kızgın, hayal kırıklığına uğramış ve ümitsiz bir yaklaşım çocuğu o konuya küstürebilir. Yüksek bir beklenti ise üzerinde yoğun bir baskı hissetmesine ve denemeden vazgeçmesine sebep olabilir. Bunun yerine anne babanın başarısızlıklarda bile olumlu birşeyler bulmaya çalışması ve onu yüreklendirmek, geliştirmek için nasıl bir yardımda bulunabileceği sorunu kendine yönelterek işe başlaması yararlı olabilir. Hatta bu soruyu direk çocuğa sormak, kişilik gelişimi adına son derece yapıcı bir davranıştır. Bu yaştaki çocuklar, öğretmenlerini mutlu etmek için hemen herşeyi yapmaya hazırdırlar. Öğretmen çeşitli etkinlikler yoluyla hem öğrencileri hareketli kılar, hem de öğrenciler öğretmeni mutlu etmekten memnunluk duyarlar. Anne babanın, öğretmeni rakip olarak görmesi ya da onun söyledikleri desteklemez bir tavır takınması, çocuğun ebeveynlerine olumsuz hissetmesine yol açabilir. Öğretmeninin yaptığı bir şeyi hiç onaylamasanız hatta öfkelenseniz bile, bu konuyu çocuğun olduğu ortamda konuşmamanızı öneririm. Artık 6 – 9 yaşlarındaki çocuk, karşısındaki kişilerin duygularına karşı da daha hassastır. Özellikle yakın çevresini “hayal kırıklığına uğratmaktan” çok korkar. Onun davranışlarına karşı hissettiklerinizi “ben dili” ile iletmek bu noktada çok önemlidir. Aile içinde olan biteni izlemeye başlar ve gerginliklerden uç sonuçlar çıkarabilir. Örneğin anne babasının basit bir tartışmasını boşanmayla sonuçlanabilecek trajik bir olay olarak algılayabilir hele bir de arkadaşları arasında anne babası boşanmış olanlar varsa!. Kendisine suçlanma payı çıkarıp, kaygı duyabilir. Bu yaşlarda duygusal şantaj ya da baskılar kişilik gelişimini çok olumsuz etkiler. Kişiler arası ilişkilerde güvensiz, başkalarını kırmamak için kendini ifade etmekten çekinen, fazla verici kişiliklerde, genelde bu yaşlara özgü “sevdiklerine hayal kırıklığı yaşatma korkusu”nun ebeveynlerce desteklendiğine rastlanmaktadır. Anne babalara, çocuğun taşımakta güçlük çekeceği düzeyde beklentilerden uzak durmalarını ve duygusal şantaja çok işe yarasa bile asla başvurmamalarını öneririm. Bilişsel Gelişim İlkokul çocuklarının öğrenmek, üretmek için güdüsü çok fazladır. Öğretmene ve anne babaya düşen, bu güdüyü en iyi biçimde değerlendirmeye çalışmaktır. İlgi çekici, renkli ve kolay izlenebilen materyallerle çocukların bu ilgileri desteklenebilir. Ürettiklerini beğenmek ve ödüllendirmek ise anne babanın asli görevidir! İlkokul çocukları, konuşmaya, tekrarlamaya çok meraklıdır. Yazmaya ilgi ve merakları daha azdır. Bu yaş çocuklarını sınıfta öğretmenin, evde anne babanın sık sık sıraları geldiğinde konuşmaları ve sıralarını beklemeleri konusunda uyarması gerekir. Özellikle yoğun geçen bir iş gününün ardından çocuğunuzu dinlemek çok güç olabilir ama son bir çabayla ona zaman ayırmaya çalışmanızı öneririm. Aktif olarak ona ayıracağınız sadece yarım saat bile, onun bu gereksinimini karşılamaya yetebilir. Unutmayın birlikte geçirilen zamanın niteliği niceliğinden çok çok daha önemlidir! Bu yaş çocukları,aynı zamanda şikayet etmeyi de çok severler. Bu onların moral ahlakigelişimde kuralları katı bir biçimde algılamalarından ve davranışın ardındaki niyeti henüz dikkate alamamalarından kaynaklı olabilir. Ayrıca çok sevdikleri öğretmenlerinin, anne babalarının dikkatlerini çekmek ya da kıskançlık gibi nedenlerle de bu davranışı gösteriyor olabilirler. Ama gerçekten sıkıntıları olabileceğini de gözardı etmemek gerekir. Sonuçta sebep ne olursa olsun, sizden destek istediğinin bir göstergesidir bu şikayetler. Ancak bunları çok fazla ödüllendirmenin, şikayet etmeyi genel bir davranış kalıbı haline getirmesine yol açabileceği olasılığını da unutmayın! Bu yaş çocukları somut düşünme döneminde oldukları için, çoğunlukla görerek ve yaparak öğrenirler. Bu nedenle söylediklerinizden çok davranışlarınızın önemli olduğunu unutmayın! Sözcükler ve dolayısıyla konuşma soyuttur. O sizin davranışlarınızı öğrenir. Bana başvuran anne babalara, yüzlerce kez konuştukları halde çocuklarının hala aynı davranmaya devam ettiğinden şikayet ettiklerinde, bunun somut dönemin bir özelliği olduğunu anlatıyorum. Yani çocuğunuz sizi dinlemiyor ya da önemsemiyor değil ama zihinsel gelişim olarak konuşmanızı bir başka zaman, olay ve mekana taşıyamıyor. Konuşmaları, o olaya, o zamana ve o mekana özgü olarak değerlendirebiliyor. Çok benzer olaylarda bile ilişkilendirme ve bilgiliyi transfer etme becerisinden henüz yoksun olduğu için, saatlerce konuşmak yerine, doğruyu somut olarak göstermek onun için çok daha anlaşılır. Örneğin küçük bir yalanını yakaladığız ve saatlerce “yalan söylemenin” nasıl da kötü bir davranış olduğunu örneklendirerek anlattığınızı, ardından çalan telefona onun cevap vermesini ve sizin için “evde yok” demesini istediğinizi düşünelim. Bu durumda, çocuğunuz “yalan”ın ne kadar kötü ve kaçınılması gereken bir davranış olduğunu değil, gerektiğinde başvurulabilecek bir davranış olduğunu öğrenir. Önerilen kaynaklar Elkind, D. 1974. A Sympathetic Understanding of the Child Birth to Sixteen. Allyn & Bacon Boston. Flavell, J. H. 1985. Cognitive Development. Prentice-Hall. Hall, E., Lamb, M. & Perlmutter, M. 1982. Child Psychology Today. Random House Mussen, Canger, & Kagan J. 1974. Child Development and Personality. Harper International Edition. Yavuzer, Haluk 1993. Çocuk Psikolojisi. Remzi Kitabevi İstanbul. 9-12 Yaş Gelişim Özellikleri Fiziksel – Motor Gelişim Bu yaşlarda erken gelişen kız ve erkek çocuklar, ergenlik çağı gelişim özelliklerini göstermeye başlarlar. Bu, onlarda çok çeşitli fiziksel ve hormonal değişikliğe yol açabilir. Dış görünüşlerine önem vermeye başlarlar. Ayna karşısında geçirilen zamanlar artar, özellikle saçlara ekstra önem verilir. Kişisel temizlik, giysiler daha sonraları önem kazanır. Bu devredeki öz bakım, tam anlamıyla halk arasında “altı kaval, üstü Şişhane” şeklinde tanımlanan duruma uyumludur. Kız çocuklarında menstürasyon kanamaları başlayabilir ya da buna hazırlık olarak çeşitli kas spazmları yaşanabilir. Erkek çocuklarda ergenlik belirtileri daha geç ortaya çıkmakla birlikte, vücut hormonal olarak kendini adolesan döneme hazırlamaya başladığından, büyüme hızlanır. Kemiklerin hızlı sbüyümesinden kaynaklı eklem ağrıları görülebilir. Bu dönemde çocukların kendilerini nelerin beklediğini bilmelerinde yarar vardır. . Anne baba çok detaya kaçmadan, çocuklarına bunların doğal gelişimin bir parçası olduğunu anlatmaya başlamalıdır. Boy, kilo gibi fiziksel unsurlar önem kazanır ve bunlarla ilgili kaygılar yaşanabilir. Bu konulara gerekli ilgi gösterilmeli ve destek olunmalıdır. Örneğin uygun bir beslenme düzeni, basketbola yöneltme gibi somut çözümler düşünülebilir. Bu gelişimlere bağlı olarak, cinsel farklılıklara, karşı cinse ve genelde sekse karşı ilgi ve soruları artar. Seksi “ayıp” olarak kabul edip, “tabu”laştırmak, ilgilerinin bu konuya fikse olmasına yol açabileceği gibi bilgiyi uygun olmayan kaynaklardan aramaya yönelmelerine sebep olabilir. Cinselliğin konuşulmasının yasaklanması, çocuğunuzda yetişkinlik döneminde cinsel işlev bozukluğu gibi travmatik sonuçlara yol açabileceği gibi, uygun olmayan ilişkiler yaşamasına zemin hazırlayabilir. Bu yüzden bu konudaki merakının giderilmesinde yarar vardır. Ancak cinsel ilişkinin sembolize edilerek açıklanması yararlıdır. Çok direk ve somut bilgiler çocuğa kabul edilmesi güç ve anlaşılmaz gelebilir. Bu dönemde sizin “yatak odasında” neler yaptığınızı merak ettiklerini ve gözlerinin üzerinizde olduğunu unutmayın! Küçük kasları iyi gelişmiştir. Resim, el işleri, müzik vb. çeşitli etkinlikler okulda ders programına katılıp öğrencilerin yaratıcılık, üretme güdüleri ve yönleri geliştirilmelidir. Bu dönemde resim, seramik vb. kurslar çok ilgilerini çekebilir. Ayrıca evde ilgileri doğrultusunda aktiviteler için uygun ortam yaratılması, yeteneklerinin ortaya çıkmasına ve gelişmesine katkıda bulunabilir. Dikiş, enstrüman çalma, kumaş boyama, maket yapma, örgü, patchwork, tamirat, üç boyutlu puzzle yapma gibi ilgisini çeken etkinliklerde desteklenmesi ilgi alanlarını genişletebileceği gibi, ileride çok işine yarayacak temel becerileri de edinmesine yol açabilir. Sosyal – Duygusal Gelişim Bu yaş çocuklarının davranışlarının, değerlerinin oluşmasında arkadaşları çok önem kazanmaya başlamıştır. Bir gruba ait olma bilinci oluşmaya başlamış ve ait olduğu grupta tercih edilen biri olma arzusu önem kazanmıştır. Grup normları daha fazla önemli ve katıdır. Grup kurallarına uymadığı koşulda dışlanma tehlikesiyle yüzyüze gelebilir ve bu onu çok kaygılandırır. Arkadaşlarına daha fazla anlam yükler ve kaybetmekten daha fazla korkar. Bu yaşlarda arkadaşlar, sadece oyun oynanan kişiler değillerdir. Sosyal destek alınabilecek, ortak ilgileri olan, sırların paylaşıldığı, bireysel kararlarda etkili bir grup arkadaşlığı oluşmaya başlamıştır. Artık üç ya da daha fazla kişiden oluşan grupları ikili ilişkiye tercih ederler. Arkadaşlık ilişkilerinden beklentileri yüksektir, hem sosyal alanda destek beklerler hem de entellektüel düzeylerine uygun bir paylaşımı arzularlar. Bu dönemde telefon trafiğinde gözle görülür bir artış olur. Anne babalara telefonları engellemeye çalışmak yerine, çocuklarının odasına bir telefon koymalarını ve artan faturalar konusunda hazırlıklı olmalarını öneririm! Ayrıca bu dönemde denetleniyor duygusunu yaşatmadan, çocuğunuzun arkadaşlarını tanıma konusunda istekli davranmanızı öneririrm. Onun önerdiği arkadaşlarıyla tanışmayı reddetmek, bir zaman sonra siz arzulasanız bile, onun nasıl bir çevre içinde olduğunu göremeyeceğiniz anlamına gelebilir. Başkalarının duygularını anlama ve paylaşma artar. Sadece söylenenleri değil, artık vücut dilini anlamaya da başlar. Karşısındakinin bakışlarındaki anlama daha duyarlıdır, yüz ifadesini okumaya daha fazla çaba harcar. Bu dönemde olayları sadece kendi boyutundan değil, karşısındaki kişinin bakışıyla da görmeye çalışma çabası vardır. Oniki yaş civarında egosentrik yaklaşım yavaş yavaş yerini daha hakça bir bakış açısına bırakmaya başlar. Haklı olandan taraf olma erdemli bir davranış olarak algılanır. Bilişsel gelişime paralel olarak, insan ilişkilerinde daha felsefik bir bakış açısı geliştirebilirler. İnsan ilişkileri daha karmaşık gelmeye ve üzerinde düşünmeye değer olarak algılanmaya başlar. Yaşıtlarının çok önem kazanması, ortama göre, çocuk suçluluğunun kolayca ortaya çıkmasına da bir neden oluşturabilir. Çocuk, olumlu özelliklere sahip yaşıtlarından oluşan bir grubun üyesiyse, arkadaşlarından olumlu yönde; aksine olumsuz olarak nitelenebilecek özelliklere sahip bireylerden oluşan bir grubun içindeyse, arkadaşlarından olumsuz yönde etkilenebilir. Bu durumda sizin arkadaşlarından hiç olmazsa bir bölümünü tanıyor olmanız, onun etkilenme şeklini izleyebilmenize yardımcı olabilir. Size göre onu olumsuz yönde etkileyecek arkadaşlık ilişkilerine sahipse bile, bunu direk olarak çocuğunuza söylemeniz ve hoşlanmadığınız kişilerle arkadaşlığını kesmesini istemeniz, sizin için “beni anlamıyor” diye düşünmesine ve öfkelenmesine yol açabilir. Ayrıca denetlenme, kontrol edilme, yönetilme, zorlanma bu yaş döneminde isyan yaşatabilecek duyguların başında gelir aslında bu duygular tüm yaşlarda kişinin kötü hissetmesine yol açar sanırım. Ne dersiniz?. Bu noktada onu uzaktan izlemek ve yardıma gereksinimi olduğunda farkedip destek vermek, anne baba olarak yapabileceğiniz en iyi şeydir bence. Destek verme şekli, sizin kişilerarası tarzınıza, çocuğunuzla ilişkinizin niteliğine, yaşanan güçlüğün özelliğine göre değişecektir kuşkusuz. Bu yüzden insan ilişkilerinde reçete vermek benim profesyonel olarak yapmayı reddetttiğim ve doğru bulmadığım bir yaklaşımdır. Her sorun, kendine özgüdür ve kendine özgü çözümü vardır. Bu noktada iletişim becerileri konusunda kendinizi gözden geçirmenizi ve eğer gerekli görürseniz yeni davranış biçimlerini repertuarınıza eklemenizi önerebilirim. En iyi destek, sevgidir. Sevginizi davranışlarınızla destekleyip sunarsanız, çocuğunuza sizden uzaklaşmadan arkadaşlarına yönelmesi için fırsat tanımış olursunuz. Davranış problemleri bu yaşlarda, özellikle erkek çocuklarda, en yüksek düzeydedir. Fiziksel kavgalar, yaralanmalar görülebilir. Eğer çocuğunuz, seçtiği kişelerce tercih edilmeme gibi bir sorun yaşıyorsa, bu mutsuzluğunu fiziksel ya da sözel saldırganlıkla dışa vurabilir. Bu noktada onun sosyal becerilerini geliştirmesine destek olmakta yarar olabilir. Öncelikle yaşanan güçlüğün nedenini anlamaya çalışmakla işe başlamak gerekir. Onun toplumda kendini kabul ettirmek için kullanabileceği bazı nitelikler kazanmasına yardımcı olunabilir. Yeteneği olan alanı farkedip desteklemek örneğin müzik, resim, spor gibi alanlarda kendini yetiştirme olanağı tanımak, yaşıtlarıyla birarada olabileceği ortamlar yaratmak çeşitli ders dışı kurslar gibi, duygusal sıkıntılarını sizinle paylaşma serbestliği tanımak gibi yöntemler düşünülebilir. Eğer davranış sorunları başedebileceğinizin çok ötesindeyse, bir profesyonele danışmanızı öneririm. Bir çocuk psikoloğu ya da psikiyatristinden yardım alabilirsiniz. Bu dönem, dikkat ve konsantrasyon bozukluğu ya da hiperaktivite gibi sorunların tedavisi için son fırsattır. Bu tür bir şüpheniz varsa zaman geçirmeden klinik bir inceleme için harekete geçmeniz son derece önemlidir. Bilişsel Gelişim Ders ve belli yeteneklerde cinsiyet farkları görülmeye başlar. Kızlar okuma, yazma ve genelde sözel yeteneklerde; erkekler ise şekil - uzay ilişkileri ve mekanik yeteneklerde daha başarılı olurlar. Bu dönemde erkek çocuklarda yoğun bir araba kullanma merakı gözlenebilir. İlgilerinin desteklenmesi çok önemlidir. Ancak çok çeşitli uyarıcılarla hem ilgi alanları çeşitlenebilir, hem de becerileri gelişebilir. Bu nedenle kız ya da erkek çocuk ayrımı yapmaksızın eşit olanakları sunmak ve kendi seçimlerini kullanma hakkı tanımak yararlı olabilir. Bu devrenin sonuna doğru artık çocuklar soyut düşünme dönemine girerler. Çeşitli seçenekleri görebilme ve hipotetik düşünme yönünden gelişirler. Soyut düşünme becerisinin pekçok yansıması olur. Örneğin sosyal ilişkilerinde daha önce sözünü ettiğim gibi, çok yönlü ve felsefik bir bakış geliştirebilirler. Özellikle fen bilimlerine olan ilgileri araştırma ve parçaları birleştirme konusunda hevesli olmalarına zemin hazırlayabilir. Bilgisayar, matematik, fizik, kimya gibi konulara ilgi ve yeterlilikleri artar. Tarih, sosyoloji, felsefe gibi alanlarda düşünmekten hoşlanabilirler. Parçaları birleştirme, bir olayın altında yatan nedenleri bulmaya çalışma gibi konular ilgilerini çekebilir. Yaratıcılık ve üretkenlikleri artar. Deney yapmaktan ve doğa ile ilgili gözlemlerden hoşlanabilirler. Düşünme ve olayları algılama biçimleri giderek yetişkinlere benzemeye başlar. Artık onunla yaptığınız konuşmalar daha doyurucu ve geleceğe yansımaları olabilecek tarzda gerçekleşebilir. Yani konuştuklarınız orada kalmaz, üzerinde düşünür ve doğru bulduğu parçalarını uygulamaya çalışabilir. Önerilen kaynaklar Elkind, D. 1974. A Sympathetic Understanding of the Child Birth to Sixteen. Allyn & Bacon Boston. Flavell, J. H. 1985. Cognitive Development. Prentice-Hall. Hall, E., Lamb, M. & Perlmutter, M. 1982. Child Psychology Today. Random House Mussen, Canger, & Kagan J. 1974. Child Development and Personality. Harper International Edition. Yavuzer, Haluk 1993. Çocuk Psikolojisi. Remzi Kitabevi İstanbul.
8 Yaşındaki Çocuğun Gelişim Hızını Biliyor musunuz? 8 yaşındaki çocuğun gelişim hızı hakkında yeterli bilgiye sahip misiniz? Bütün anne babaların ortak kaygısı iyi bir ebeveyn olabilmektir. Bu nedenle de çocuğumuza en iyisini ve en güzelini vermek için uğraşıyoruz. Daha dün gibi küçücük bedeni kucağımıza verilen bebeğimiz bugün 8 yaşında bir çocuk. Bu 8 yıllık serüvenin her günü, her anı birbirinden özel geçerken çocuğunuzun neler yaşadığını neler hissettiğini bilmeniz bu serüvende iyi bir kahraman olmanız açısından oldukça önemlidir. 8 yaşındaki çocuğun gelişimini öğrenmek için bu yazımıza göz atmanız faydalı olacaktır. 8 Yaşındaki Çocuğun Fiziksel Özellikleri Genetik faktörler, beslenme alışkanlığı, yaşam şartları bu verileri etkilese de Dünya Sağlık Örgütüne göre 8 yaşındaki kız ve erkek çocukları yaklaşık 127 cm boyundadır. Kiloları ise yaklaşık olarak 25 kilogramdır. Ancak her çocuğun gelişimi farklıdır. Ve bu sayılar değişebilir. Bu yaş grubunda ki çocuklar çok hareketli ve enerji dolu olurlar. 8 Yaşındaki Çocuğun Psikolojisi Yaşam enerjisini içine sığdıramayan 8 yaşındaki çocuğunuzun psikolojisini şöyle sıralayabiliriz. Ortamlarda kendini göstermeye meraklıdır. Bildiklerini göstermek için uğraşır. Özgüveni bu dönemde geliştiği için bunları yapması çok normaldir. Yaptıklarının onaylanmasını ve takdir edilmeyi bekler. Bu yaşta onun yaratıcılığını desteklemeniz özgüven açısından önemlidir. Girdikleri her ortamda ilgi odağı olmak ve herkesin dikkatini çekmek isterler. Eğer onların bu duygularını bastırmaya çalışırsanız onun özgüvenini zedelersiniz. Bu yaş grubunda ki çocuğunuzun ne kadar arkadaş canlısı olduğunu fark edebilirsiniz. Bu süreçte hep arkadaş edinir hatta kendini onlara kabul ettirmek için uğraşır. Hatta bu yaşta çocuğunuzun arkadaşlarında kalmak isteme taleplerine şahit olabilirsiniz. Bu dönemde insanların yaşam şartlarının farklılıklarına şahit olacak ve onlar da olup kendinde olmayan şeylere özenecek. Bu durumu onlara uygun bir dille ifade etmeniz gerekir. Bu yaşta ona her cinsle arkadaşlık kurabileceğini ve oyun oynayabileceğini uygun bir dille anlatın. Ona bu yaşta merhamet duygusunu aşılayabilirsiniz. Bu yaştaki çocuklar biraz acımasız olabilir. Kimsenin fiziksel özellikleri yüzünden dışlanmaması gerektiğini ve her canlıyı sevmesini ona aşılayın. Bu yaşta öğreneceği her şey gelecekte karşına çıkacaktır. Bunu unutmamalısınız. Sorumluluklarını siz söylemeden yerine getiriyor olmalıdır. Onun yapması gerekenleri siz söylemeden ve yardım etmeden kendisi yapmalıdır. Bu onun sorumluluk duygusunu geliştirir. 8 Yaşındaki Çocuğun Motor Becerisi 8 yaşında bir çocuğunuz varsa o artık temel becerilerini geliştirmeyi tamamlamıştır. Yeni becerilerini ortaya çıkarma zamanı gelmiş. Vücudu dengelidir bu nedenle istediği spor dalında rahatlıkla başarı yakalayabilir. Bu yüzden bu yaşta bir spor ile ilgilenmesi hem fiziksel hem de zihinsel gelişimine çok olumlu katkılar sağlayacaktır. Tabi önemli olan onun ilgisini çekecek bir sporla uğraşmasını sağlamaktır. Yoksa ilgi duymadığı bir şey yapması onu soğutur. Ve nefrete dönüşür. Bu yüzden öncelikle onun fikrini almalı ve fikir vermesine yardımcı olmalısınız. Ayrıca artık çocuğunuz bir enstrüman çalabilir ya da resim çizebilir. Herhangi bir sanat dalı ile ilgisini far ettiğiniz an orasından yakalayıp onu keşfedin. Hayal gücünün en geniş olduğu dönemde sanat anlayışı çok kolay gelişir ve ilerler. Ayrıca çocuğunuza okuma alışkanlığı kazandırmak için en ideal yaş grubundasınız. Bu konu da yapmanız gereken çok basit. Onun önünde kitap okursanız sizi örnek alacaktır. Kitap okumaya bu yaşta başlaması onun düzgün bir dil konuşmasına ve kelime dağarcığının gelişmesine katkı sağlayacaktır. Böylelikle özgüveni artacaktır. Bu yaşta çocuğunuzun satranç oynaması hem zihninin gelişmesine hem de problem çözme yeteneğinin gelişmesine katkıda bulunur. Ayrıca dikkat bozukluğu yaşamasının önüne geçmiş olursunuz. Nasıl Beslenmeli 8 yaşında çocuğunuzun herhangi bir spor ile ilgilenmesi onun sağlıklı büyümesi açısından önemlidir. Ayrıca onun enerjisini atması için çok yerinde bir karar olacaktır. Bu yaşta beslenme alışkanlığına çok dikkat etmek gerekir. Et, süt, yumurta, baklagiller, meyve, sebze gibi besinleri ihtiyacı olduğu kadar tüketmesi gerekir. Çocuğunuzu yemek konusunda çok zorlamamalı yiyebileceği sen daha çok yemek yedirmeyin. Tek tip beslenmesi de doğru değildir. Her besinden yeteri kadar beslenmelidir. Zayıf ya da kilolu bir çocuğunuz var ise onu bu konuda sürekli eleştirmeyin. Bu onda özgüven eksikliği oluşturabilir. Çocuğunuz içine kapanık olabilir. 8 Yaşındaki Çocuğu Olan Ailelerin Dikkat Etmesi Gerekenler Çocuk büyütmek özellikle dikkat gerektiren bir olaydır. Bunun için gerekli bilgi birikimine sahip değilseniz bu birikimi kazanmak için araştırmalı ve öğrenmelisiniz. Çocuğunuzun kocaman bir dünyası olduğunu ve bu dünyaya uyum sağlamak için çok şey öğrenmeniz gerektiğini unutmayın. 8 yaşında bir çocuğunuz varsa dikkat etmeniz gerekenler şunlardır İlk olarak ona bir birey olduğunu hissettirin. Sözünü kesmemeye dikkat edin. Onu her zaman dinleyin. Hayal dünyası çok geniş olduğu için olmamış şeyleri olmuş gibi anlatabilir. Onu yalanlamayın. Sadece mantıklı düşünmesini sağlayın. Çok soru soracaktır. Soyut düşünmediği ve sizi anlayamadığı için aynı soruyu sürekli sorabilir. Bu yüzden sıkılmadan sabırla cevap verin. Ve ona tutarlı cümleler kurmaya çalışın, yalan söylemeyin. Bu yaşta ki çocuklar sevgi dolu olur. Bu nedenle sizde ona sevginizi göstermekte çok cömert olun. Onunla konuşurken, bir olayı anlatırken neden-sonuç ilişkisi kurarak anlatırsanız sizi daha iyi anlayacaktır. Her zaman yapıcı cümleler kurun. Mesela yalan söylediğini fark ettiğiniz zaman “yalan söyleme” demek yerine “doğruyu söyle” demeniz daha doğru olacaktır. Çocuğunuz sizin her şeyiniz. Ama onun her şeyine göz yummak doğru değildir. Bu yüzden yaptığı hataları ona göstererek öğretebilirsiniz. Göreceksiniz ki bir daha yapmayacaktır. Ona ceza verince ya da bir kural koymuş iseniz tutarlı davranın. Yoksa en ufak bir zaafınızı fark ederse sürekli kullanacaktır. Anne ve baba olmak çok güzel bir duygu. Ama ondan da öte önemli bir şey var. İyi bir anne baba olmak. Hamileliğin 38. Haftasında Neler Oluyor? Şifa Duaları
8 yaş erkek çocuğu fiziksel gelişimi